Gebelik döneminde enerji ve besin öğeleri gereksinimi artmaktadır. Bu ihtiyaç karşılanmadığı takdirde bebeğin büyüme ve gelişmesi için gereksinim duyulan besin öğeleri, annenin kendi dokularından sağlanır. Gebelik öncesi ve gebelik dönemindeki beslenme şekli ile bebeğin doğum ağırlığı, beyin gelişimi ve sağlığı arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır.
Ülkemizde beslenme bozukluklarına bağlı olarak, hamile kadınların yarısından fazlasında demir eksikliği anemisi (kansızlık) ile kan hücrelerinin yapımında gerekli olan folik asit, fiziksel ve zihinsel gelişimde etkili iyot ve kemik gelişiminde rol oynayan kalsiyum yetersizlikleri görülmektedir.
Gebelikte artan ihtiyaçları karşılamak adına anne adayları normal zamanda yediklerine ek olarak bir adet yumurta veya yumurta kadar et, tavuk, balık tüketmelidir. Ayrıca her gün en az 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketilmeli ya da bunun yerine 2-3 kibrit kutusu kadar peynir tüketmeleri de yararlı olacaktır. Çiğ süt ve bundan yapılan peynirler bazı enfeksiyon hastalıklarına neden olabildiğinden pastörize süt ve bu sütlerden yapılan peynirler tercih edilmelidir.
Kuru baklagil yemekleri, mercimekli veya nohutlu çorbaların tüketilmesine özen gösterilmelidir. Sebze ve kuru baklagillerin haşlama sularının dökülmesi, vitamin ve mineral kayıplarına neden olacağı için haşlama ve pişirme suları dökülmemelidir. Vitaminler açısından zengin olan mevsimine uygun taze sebze ve meyveler her öğünde düzenli olarak tüketilmelidir. Azar azar ve sık aralıklarla beslenilmeli, uzun süre aç kalınmamalıdır.
Yemeklerde sıvı yağlar, tercihen zeytinyağı tüketmeye özen gösterilmelidir. Fazla tuz kullanımından kaçınılmalı ve mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır.
Sigara ve alkol kesinlikle kullanılmamalıdır. Sigara içilmemsi kadar içilen ortamlardan uzak durulması da oldukça önemlidir.
Gebelikte sıvı gereksinimi artmaktadır. Bunu karşılamak için daha fazla su veya süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları içerek sıvı alımı arttırılmalıdır. Her gün en az 10 bardak su içilmelidir.
Gebelikte anemi (kansızlık) daha sık görülür. Anemiden korunmak için; yumurta, kırmızı et, kuru baklagiller, pekmez ve taze meyve-sebze gibi yiyeceklerin daha fazla tüketilmesine özen gösterilmelidir. Gebeliğinizin belirli bir haftasında da size zaten demir takviyesi için ilaç başlanacaktır.
Çay ve kahve tüketimi en aza indirilmelidir. Yemeklerden bir saat öncesi ve bir saat sonrasına kadar çay ve kahve içilmemelidir.
Tarım ürünlerinin yetiştirilmesi aşamasında kullanılan ilaçların zararlı olabilecek kalıntılarını uzaklaştırmak için, besinler, özellikle sebze ve meyveler tüketilmeden önce çok iyi yıkanmalıdır. Bu besinleri en iyi yıkama şekli; yiyecekleri su dolu bir kapta 5-10 dakika bekletmek, bu işlemi birkaç kez tekrarlamak ve sonra çeşme altında bol suda yıkamaktır.
Gebelikte aşermenin hormonal etkiler sonucu gerçekleştiği bilinmektedir. Bu nedenle canın her çektiği yiyecek değil, vücut için gerekli olanlar ölçülü şekilde tüketilmelidir. Gebelik boyunca her ay 1-1.5 kg olmak üzere, toplam 7-14 kg alacak şekilde ağırlık artışı kontrol edilmelidir.
Ambalajlı besinlerin son kullanma tarihi ve içeriğine dikkat edilmelidir. İçeriği bilinmeyen besinler gebelik süresince tüketilmemelidir.
Hamilelerde D vitamini yetersizliği, anne karnındaki bebeklerin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkilemekte, doğumsal katarakt hastalığı ve enfeksiyon risklerini de beraberinde getirmektedir. Bütün hamile kadınlar öğle saatleri dışında günde 10-15 dakika süreyle güneşe çıkmalıdırlar.