TEKRARLAYAN GEBELİK KAYBI:
Düşük, aslında sanılandan çok daha sık görülen istenmeyen bir durumdur. Tüm gebe kadınların %15’inde düşük görülür. Genel olarak döllenen her 2 yumurtadan 1 tanesi canlı doğumla sonuçlanır. Embriyo rahime tutunduktan sonra bile gebeliklerin %31 ‘i düşükle sonuçlanır. Tüm gebeliklerin %26’sı anne adayı daha gebe olduğunu fark etmeden düşükle sonuçlanır. Bu normal bir durumdur.
Araştırılması gereken ve normal olmayan durum iki ve daha fazla sayıda tekrarlayan düşük yapma durumudur.
Tüm gebelerin sadece %2’sinde ardışık iki düşük ve sadece %0.4-1’inde de ardışık 3 düşük görülür.
Tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan hastaların, ne yazık ki sadece yarısında bir neden bulunabilir.
İlk gebeliği olan anne adaylarının genel olarak düşük yapma olasılığı % 11 civarındadır.
1 düşük yapan kadında sonraki gebeliğinde düşük riski çok az olarak artmıştır: %14-21
2 ardışık düşükten sonraki gebelikte düşük riski %24-29 civarındadır.
3 ardışık düşükten sonraki gebelikte düşük oranı %31-33’dür.
Genel olarak artan anne yaşı ile birlikte düşük riski de artmaktadır. 20-30 yaş arasında düşük riski % 9-17, 35 yaşında %20, 40 yaşında % 40 ve 45 yaşında da % 80 civarındadır.
Tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan çiftlerin %5’inde kromozomal bir bozukluk mevcuttur. Kendiliğinden olan erken gebelik kayıplarının yaklaşık yarısında kromozomal bir bozukluk tespit edilmektedir.
Tekrarlayan gebelik kayıplarının %10 ile %50’sinin, doğuştan veya sonradan edinilmiş rahimdeki anormalliklere bağlı olabileceği görülmüştür.
Anne adayına ait bazı hastalıkların ( diabet, tiroid hastalıkları, polikistik over vb) tekrarlayan gebelik kaybına yol açabildiği bilinmektedir.
Stres, tekrarlayan gebelik kaybı ile ilişkili bulunmuştur ancak tek başına bir etken değildir.
Sigara, çok zayıf ya da çok kilolu olma durumu ve alkol tekrarlayan gebelik kaybı riskini arttırır.
Tekrarlayan gebelik kaybı genelde benzer haftalarda olur ve düşük yapılan gebelik haftası ne kadar büyükse düşük riski de o kadar artar.
Tekrarlayan gebelik kaybı olan hastaların 5 yıllık bir takip süresi sonunda %67’isinin canlı, sağlıklı çocuk sahip olabildikleri görülmüştür. Bu nedenle umudunuzu yitirmemelisiniz.
Aspirin ve Heparin gibi bazı kan sulandırıcılar tekrarlayan gebelik kaybı riskini azaltmak için kullanılmıştır, ancak sadece’antifosfolipit antikor sendromu’adı verilen bir hastalığı olanlarda etkili olduğu görülmüştür. Bu rahatsızlığı taşıyanların haricinde bu tarz kan sulandırıcılarının kullanılması tekrarlayan gebelik kaybı yaşama riskinizi ne yazık ki azaltmamaktadır.
Polikistik over sendromu olan gebelerde düşük riski %20-40 gibi normale göre artmış durumdadır. Metformin adı verilen aslında bir diabet ilacı olan bir ilaç bu riski azaltmak için kullanılmıştır ancak etkili olup olmadığı net değildir
Tekrarlayan gebelik kayıplarınız olması durumunda doktora başvurduğunuzda, buna neden olabilecek rahatsızlıkların incelenmesi için sizden ve eşinizden çeşitli tetkikler istenecektir.